Antikalar E-posta Listesi

Türk Sanat Piyasasından haberdar olmak için, en güncel müzayedeleri takip etmek için lütfen eposta listemize üye olun.

         

123 Street Avenue, City Town, 99999

(123) 555-6789

email@address.com

 

You can set your address, phone number, email and site description in the settings tab.
Link to read me page with more information.

Hasan Vecih Bereketoğlu

Taha Toros 

Hasan Vecih Bereketoğlu, Osman Hamdi’ler ve Halil Paşa’ların devamını temsil eden bir ressamdır. Mesleğinin her dalında usta bir sanatkâr olarak, tabiatla kucak kucağa yaşamış, altın bir fırçanın sahibidir. 

Bereketoğlu, özellikle su’ya gönül vermiş bir doğa aşığıdır. Tablolarında dereleri, deniz kıyılarını oldukça sık canlandırmıştır. Tıpkı, Hikmet Onat gibi. 

Vecih Bereketoğlu Halil Paşa’nın ilhamı ile sanatını yüceltmiş ve onun teşvikiyle Paris’de mesleğinin inceliklerine erişmiş, ciddi çalışmalarıyla tüm meslektaşlarının kalplerinde bağdaş kurmuş, dostluğu temsil eden bir karakterle resim tarihimize unutulmaz portresi ile renk vermiştir. İstisnasız tüm meslektaşlarının sevgisini kazanan Bereketoğlu en çok eser veren sanatkârlarımız arasındadır. 

Onun tutkun olduğu meslektaşlarının başında Halil Paşa yer alır. En sevdiği ressamlar arasında bulunan ve genç denilecek bir yaşta ölen Namık İsmail’in kalbinde sevgi dolu bir yeri vardır.

Nü, 1964, 61x38 cm (Sabahattin Ergi Koleksiyonu’ndan) 

Biyografisi 

Babası, Bereketzade namı ile anılan Kadıasker Cemal Molla, annesi İsmet Hanım’dır. Babasının adeta sürgün gibi gönderildiği Mısır ve Rodos’ta çocukluğu geçen Hasan Vecih’in doğum yılı üzerine birbirini tutmayan yayınlar yapılmıştır. Bazılarına göre Hasan Vecih 1890, bazılarına göre 1892 ve 93. Bazılarına göre de 1895 yılında doğmuştur. Onun Mısır’da doğduğunu yazanlar olursa da kendisinin Paris’e gittiğinde, biyografisini verdiği ressam Galip Bey’in kaydına göre Rodos’ta doğmuştur. İlk ve orta eğitimini de Rodos’ta yapan Hasan Vecih’in İstanbul’a geldiğinde, önce, Nazmi Ziya Güran gibi, hukuk eğitimini başlamıştır. Resme kendi yeteneği ile yönelmiş, daha sonra Galatasaray Sergisi’nde eserlerini gören Halil Paşa’nın dikkatini çekmiş. Halil Paşa kendisine iki ünlü Fransız sanatçıya hitaben yazdığı tavsiye mektupları vererek Paris’e gitmesini söylemiş, onun tavsiyesi ile bu mesleğin inceliğine Paris’te kavuşmuştur.

Natürmort üzerine yağlı boya, 25x41 cm     (Antik A.Ş.)

Eşi Vali Mahmut Celalettin Bey’in kızı, Jöntürklerin ünlü liderlerinden Ahmet Rıza Bey’in yeğeni Leyla Hanım’dır. 1923 yılında evlenerek gittiği Paris’te Academie Julien’de öğrenim görmüş, 1924 yılında kızı Fatma dünyaya gelmiştir. 

Hasan Vecih Bey yaradılışı bakımından çok ciddi ve temiz karakterli, işine tutkun bir kişiliğe sahipti. Kısa zamanda Paris’deki etüdlerinden azami şekilde yararlandı. 

Bereketoğlu ailesi Paris dönüşü Kınalıada’da oturdu. Bu küçük ada onun fırçasında rengini buldu. Hasan Vecih’in Kadıköy ve Moda hayatı da doğayla başbaşa yaşamasını sağladı. Sabahın ilk aydınlığında onu deniz kenarında tuvali başında görenler çok olmuştur. 

1943 yılında eşinin ölümü üzerine Vecih Bereketoğlu Ankara’ya yerleşti. Cumhurbaşkanlığı daire müdürü oldu. 1950 yılına kadar bu görevi sürdürdü. Vecih Bereketoğlu Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ndeki hizmetinden başka Kadıköy Halkevi Başkanlığı da yaptı. Ressamlar Cemiyeti’nin ilk Genel Sekreteri olan Şevket Dağ’ın resmi yazısı üzerine, 1924 yılında bu örgüte katılan Hasan Vecih Bey, zamanla ressamlar örgütünün başkanlığını ve genel sekreterliğini de üstlendi. 

Kızı Fatma Hanım İsmet İnönü’nün yakın mesai arkadaşlarından olan Tarih Vakfı tarafından anıları yayınlanan Haldun Derin’le evlendi. Vecih Bereketoğlu 21 Haziran 1971 yılında hayata gözlerini yumdu. 

Haydarpaşa, 1967, 41x33 cm 

Bereketoğlu’nun İnönü ile Dostluğu

Bereketoğlu ressamlığı yanında Cumhurbaşkanlığının uzun süre daire müdürlüğünü de yaptı. Kendisi protokol kurallarına fazlasıyla aşina bir kişiliğe sahipti. Bu görevden emekli olduktan sonra fırçasıyla dostluğunu ölünceye kadar sürdürdü. Bereketoğlu’nun İnönü ile dostluğunu damadı Haldun Derin devraldı diyebiliriz.

İsmet İnönü onunla ilgili olarak, duygularını şöyle dile getirmiştir: “Vecih Bereketoğlu ile 25 sene arkadaşlık ettim. Cumhurbaşkanı iken, yanımda yüksek bir memur olarak tanıştım. Serbest vatandaşların arkadaşlığıyla ayrıldım. Bereketoğlu sonunda benim yakın arkadaşım olmuştur. Samimi güvenim bulunan bir insandı. İnsan vasıfları her bakımdan yüksek olan bir tanıdığımdı. Bütün hayatında seçkin vasfı, sanatkârlığı ve çalışkanlığı olmuştur. Bir güzel sanat mütehassısının hiçbir zaman işsiz sayılamayacak hayat tarzını Bereketoğlu’nda görmüşümdür. Tabiatla, onun herkese görünmeyen taraflarıyla, sanatkâr daima yakın temasta bulunan insandır. Bu sebeple kitabı daima açıktır, bilene okuyacak sahifeleri daima hazırdır. Bereketoğlu bu çapta bir büyük sanatkâr ve ressamdı. Hayatının sonuna kadar aile velisi, arkadaşlarının, yani benim gibilerin yakın müşaviri ve hepsinin üstünde daima ince ve mutlu birr sanatkâr idi. Vecih Bereketoğlu’nu bir büyük sanatkâr, bir samimi arkadaş gibi daima saygı ile hatırlayacağım.”

Vecih Bereketoğlu’nun Portreleri 

Bunu iki kısma ayırmak gerekir. Biri ressamın kendi portreleri, diğeri yaptığı portreler. V. Bereketoğlu resmin her dalında fırçasını ustalıkla kullanan bir sanatkârdı. Özellikle, portrede de başarılı bir ressamdı. Kendi portresini yaptığı gibi, aile çevresindekilerin, tanıdıklarının portrelerini büyük bir istekle yapmış ve gelecek kuşaklara armağan etmiştir. Bu portreler arasında kendi başta olmak üzere, eşi Leyla Hanım, kızı Fatma Hanım ve torunlarının resimleri yer almaktadır. 

Onun kendi portreleri yanında Namık İsmail ve Feyhaman Duran gibi ünlü ressamlarımız da onun portrelerini başarıyla tuvallerine yansıtmışlardır. Bu iki ünlü sanatçı da V. Bereketoğlu’nun yakın dostlarındandı. Uzakta oldukları zaman yazışmalarla bu dostluk ve sevgilerini sürdürmüşlerdir.

Natürmort, 26x45 cm 

Katıldığı Sergiler

Galatasaray’daki ve Ankara’daki sergilere katılan sanatçılar arasında en çok eserleri bulunan kişi Vecih Bereketoğlu’dur. Ölümünden sonra da değişik yıllarda, değişik galerilerde eserleri sergilenmek suretiyle anıları yaşatılmıştır. Hasan Vecih ilk sergisini 19 Haziran 1922’de Rodos’ta açtı. 

Türk Ressamlar Cemiyeti’nin 4. Galatasaray Sergisi’ne 7 eserle katılmıştır: Yelken, Rodos Limanı’nda, Akşam, Rodos’ta Sultan Cem’in ikamet ettiği Fransız Sarayı, Kadıköy’de Kayıklar, Şövalye Sokağı, Mazhar Paşa’nın Portresi. 1923 Türk Ressamlar Cemiyeti 5. Sanayii-i Nefise Sergisi’ne Vecih Bey 6 tablo ile katılmıştır: Şapkalı Kadın (Portre), Kadın, F. Bey’in Portresi, Üç Portre. 1924 yılında Hasan Vecih Bey, Türkiye Ressamlar Cemiyeti’nin 6. Galatasaray Sergisi’ne 7 eserle katıldı: N. Bey’in Portresi, Sabah Kahvesi, Madam M. Portresi, Kadın Başı (Etüd), Fenerbahçe (Belvü), Yoğurtçu Deresi, Elmalar. 1925 Türk Ressamlar Cemiyeti 7. Galatasaray Resim Sergisi’ndeki eserleri: Portre, Balıkçı Kayığı, Moda Kayıkhaneleri, Moda’da Balıkçı Kahveleri, Kuşdili Deresi, Lodos, Etüd, Küçük Moda Burnu. 1926’da 8. Galatasaray Sergisi’ne 7 eseri ile katılmıştır: Yoğurtçu Deresi, Tahta Köprü, Dere, Sebzeler, Lodos, Küçüksu’da Portre. 

V. Bereketoğlu 1930 yılında Güzel Sanatlar Birliği Resim Şubesi’nin Galatasaray Sergisi ile Ankara’daki Resim Sergisi’ni Şevket Dağı’la birlikte düzenlemişlerdir. Bu iki ressam aynı yıl açılan iki sergiye de 10’ar eser ile katılmışlardır. V. Bereketoğlu’nun sergideki eserleri: Kınalıada, Haliç’te Kar, Dere, Yalılar, Beyaz Köşk, Karacaahmet Serviler, Deniz Kenarı, Kınalıada’da Kayalar, Ekin (Etüd). 1933’de Ankara Sergisi’nde Fenerbahçe ve Kurbağalıdere eserleri gözde tablolar olarak seçilmiştir. 

Güzel Sanatlar Birliği’nin 18. Sergisi Galatasaray’da açılmış, Hasan Vecih Bey 5 eserle katılmıştır. Güzel Sanatlar Birliği’nin 15 Temmuz 1934 günü açılan 19. Sergisi’ndeki 25 tablo arasında Bereketoğlu’nun biri natürmort 8 tablosu bulunmaktaydı.

Natürmort, tuval üzerine yağlıboya, 59x36 cm

Güzel Sanatlar Birliği’nin 20. Sergisi’nde sanatçının en beğenilen eseri Kayıklar oldu. 1936 yılında Güzel Sanatlar Birliği Resim Şubesi’nin 13. Ankara Sergisi’ne 26 sanatçı 150’ye yakın eserle katılmıştır. En çok eser sahiplerinden biri de V. Bereketoğlu’dur. 1939 I. Resim Heykel Sergisi’ne Dağ, Limanda Sabah, Köy Bahçesi adlı eserleri ile katıldı. 

Milli Eğitim Bakanlığı 8. Devlet Resim ve Heykel Sergisi 1947 yılında Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Salonu’nda açılmış, Bereketoğlu üç tablo ile katılmıştır: Ankara Evleri, Bakır Kap, Salacak. 1948 yılında Güzel Sanatlar Birliği Galatasaray Sergisi açılmış. Cemiyetin 30. Yıl Sergisine V. Bereketoğlu 6 tablo ile katılmıştır: Portre, Çankaya’da Akşam, Kavaklıdere’den, Bakır Kap, Meyuller, Yıldızlar. Güzel Sanatlar Birliği 40. Yıl Sergisi’ne 3 tablo ile katılmıştır: Fenerbahçe’den Kırmızı Güller, Natürmort. 46. Yıl Sergisi Fransız Konsoloshanesi’nde açılmış. Bereketoğlu iki portresi ile katılmıştır. Güzel Sanatlar Birliği Resim Şubesi’nin 46. Yılı’ndaki sergisinde Dikmen (Ankara), Bakır Kap ve Portre adlı eserleri yer almıştır.

Peyzaj, tuval üzerine yağlıboya, 45x60 cm (Antik A.Ş. Arşivi) 

Namık İsmail. H.V. Bereketoğlu, 1925 61x73 cm

Ayrıca, Güzel Sanatlar Birliği Resim Şubesi’nin 48. Yılı dolayısıyla açılan sergiye üç tablo ile katılmıştır: Haydarpaşa’da Sabah, Dere, Çiçekler. 49. Yıl Sergisi’nde de üç tablosu bulunmaktaydı: Portre, Çiçek, Dere. 1956’da Güzel Sanatlar Birliği’nin Yönetim Kurulu Başkanı olmuş. Birlik Başkanlığı sırasında 1956’da Ressamlar birliği’nin 50. Yıl Sergisi İstanbul’da Amerikan Haberler Merkezi’nde ayrıca açılmıştır. 

Sanatçı, 50. Yıl Sergisi’ne Fenerbahçe’den, Salacak’tan ve Çiçekler adlı üç tablo ile katılmıştır. 22 Mayıs 1959 yılında Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Salonu’nda açılan 20. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ne V. Bereketoğlu iki eseri ile katılmıştır. 

51. Yıl Sergisi’nde Vecih Bereketoğlu’nun Boğaziçi, Serviler ve Dere tabloları yer almıştır.

Halil Paşa, Hikmet Onat, Vecih Bereketoğlu, 1931, Ankara

Şevket Dağ. Hasan Vecih 1929 (Büyük Millet Meclisi bahçesindeki sergide).

Bir Sokağa Adı Verilen Ressam

Caddebostan’da tanınmış kişilerin eski yazlıklarının bulunduğu Yıldız Sokağı’nda bahçe içinde, iki katlı bir ev Vecih Bereketoğlu’nu yaşatan anılar ve belgelerle doluydu. Bu sokağa her nedense Yıldız Sokağı denilmiş. Burada yıldız filan yoktu. Olsa olsa resim sanatının yıldızlarından birinin ruhu yaşatılıyordu. Şimdi apartmanlarla dopdolu olan bu sokağın adını dönemin belediye başkanı “Ressam Hasan Vecih Bereketoğlu”na çevirmek için gerekli formaliteyi tamamlattı. İlk zamanlarda çevredekilerin pek tanıyamadığı bu ünlü isim yadırgandıysa da sonradan hepsi bunu severek benimsediler. İlk zamanlar bazılarının itirazı ressama değil, soyadı ile adının uzun olmasına, emlak vergisi beyannamelerinde güçlük çekilmesine bağlıydı. Gerçekten Hasan Vecih Bereketoğlu onlar için Yıldız kelimesinden daha uzundu, ama bunun da çaresi bulundu. Sokağın adı H.V.Bereketoğlu olarak kısaltıldı.

 

1923 yılında Halil Paşa’nın Hasan Vecih Bey için Paris’teki iki ünlü sanatçıya yazdığı tanıtma ve tavsiye mektupları